Psikolojik Danışma, Gaziantep Psikolojik Danışmanlık, Danışmanlık Merkezi Gaziantep, Psikolojik Danışman Gaziantep, Okan Bal Psikolojik Danışman
Boşanmalarda son dönemlerde bir artış yaşanıyor. Kişilerin henüz birbirini tanımadan evliliğe adım atmalarının boşanmaları hızlandırmaktadır. Sosyal medyanın da boşanmadaki etkisinin göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Sadakati zayıflatıcı çeldiriciler sosyal medyada fazladır, anne babası boşanmış çocukların ileride boşanma riskleri de yüksek olmaktadır. Özellikle son yıllarda insanların birbiriyle tanışma ve kendi görüşleriyle eşini belirleme olanaklarında bir artış olmaktadır. Adayların duygusal davranıp, oturup düşünmeden, henüz daha birbirini tanımadan evlilik kararı alıyorlar. Hal böyle olunca da ilerleyen dönemlerde kişilik yapılarının ortaya çıkmasıyla evliliklerin boşanmalarla sonuçlanıyor.…
Read More
1. Verdiğiniz sözleri tutun. Yerine getirilen sözler, boşanma gibi belirsizlik durumlarında istikrar yaratmanızı sağlar. Yerine getirmediğiniz her söz, önemsiz de olsa, çocuğunuzun size olan güvenini git gide azaltır. Bu nedenle tutamayacağınız sözler vermeyin ve verdiğiniz sözü tutmak için elinizden geleni yapın. 2. Çocuğunuza iyi olduğunuzu gösterin. Çocuğunuzun güvende ve huzurlu hissedebilmesi için sizin kendine güvenli ve huzurlu olduğunuzu görmesi gerekir. Sizi yıkılmış halde görürse, o da kendini güvende hissedemeyecektir. Bu, hiçbir zaman zayıflık göstermeyeceksiniz anlamına gelmiyor; dürüstlük önemlidir. Fakat, sözleriniz ve…
Read More
Narsisizm, kişinin kendisini özel görmesi sonucu ortaya çıkan bir tür kişilik bozukluğudur. Bilinen adıyla kendini beğenmişlik olan narsisizm, boyutlarına göre kişiye zarar verebilecek düzeylere ulaşabilmektedir. Narsisizm kişilik bozukluğu olan kişiler sürekli olarak ilgi görmek, her konuşmada kendilerinden övgüyle bahsedilmesini isterler. Narsisizm kişilik bozukluğu olan kişiler her zaman en iyiyi, mükemmeli istediklerinden bu uğurda pek çok şeyi göze alabilmektedirler. Toplum içerisinde zirvede gösterilmek, övgüyle bahsedilmek onlar için önemlidir. Narsisizm bozukluğu olan kişiler iş birliği yapmaktan kaçınırlar. Daha çok kendileri için çalışırlar ve…
Read More
Uykusuzluk, uykuyu devam ettirmede güçlük çekme, uykuya dalma sorunlarının yaşama ya da uykuda yeterince dinlenememe gibi şikayetlerin genel adıdır. Yaşın ilerlemesiyle bu sorunun daha fazla yaşandığı bilinmektedir. Özellikle kadınlar bu konuda daha fazla şikayet etmektedir. Bu durum genellikle yaşam kalitesinin düşük olmasından, performans kayıplarından, artan iş ve okul devamsızlıklarından, anksiyete bozukluklarından ya da madde kullanımından kaynaklanmaktadır. Uykusuzluk çeşitleri nelerdir? Akut uykusuzluk Bu çeşit uykusuzluklar 1 gün ve 3 hafta arasında devam eder. Kişinin stres altında olması, yabancı bir mekanda bulunması, kafein…
Read More
Paranoid kişilik bozukluğu, bulunan kişiler sürekli şüphe içinde olan, tüm insanlara güvensizlik duyan özelliktedir. Çevresine düşmanca tavırlar sergiler, sürekli huzursuz ve kızgın yapılarıyla bilinirler. Rahatsızlığı bulunan kişiler, tedavi olmak için çaba harcamazlar. Erkeklerde kadınlara oranla daha yaygın bir rahatsızlıktır. Genetik olarak aile bireyleri arasında geçiş yapar. Erken ergenlik döneminde başlaması yaygın olan bozukluğu yaşayan kişilerin kıskanç olmaları dikkat çekici bir özelliktir. Çevresindeki kişilerin, eşlerinin sebepsiz olarak sadakatını sorgular. Hastalar genellikle duygusuz görüntü verir, gerçekçi olmalarıyla gurur duyarlar. Bazı durumlarda ömür…
Read More
Okul öncesi çocukların ebeveyn boşanmasına tepkileri Regresyon, Emosyonel gereksinimlerde artma, Bağımlılık, Clinging (yapışkanlık, yetişkinin eteklerinin dibinden ayrılmama) Artmış Agresyon Korku, üzüntü, kızgınlık olarak gözlenebilmektedir. Klinik çalışmalarda genel olarak okul öncesi dönemdeki çocukların akut yas dönemimi yaşantılarının benzer olduğu belirtilmektedir. Gelişimsel evreye bağlı olarak 3 özgün faktör zedelenebilirliği (vulnerability) belirlediğine işaret edilmektedir (Roseby, 1985). Kısa Dönemdeki (Akut ) Etkiler Okul öncesi çocukların bilişsel, gelişimsel sınırlılıkları ve duygusal immaturiteleri sebebiyle, boşanmaya tepkileri abartılı olmaktadır. Wallersteib ve Kelly (1980) okul öncesi çocukların boşanmanın akut…
Read More