Çocuğun konuşmasının zamanlamasında ve akıcılığında bozulma söz konusudur, seslerin ve hecelerin sık uzatılması ve tekrar edilmesi olabilir. Hece ve kelimeleri söylerken duraklama olabilir. Fonolojik bozuklukta ise bazı harflerin ve hecelerin telaffuz edilmesinde problem vardır.

KEKELEME BOZUKLUĞU

Çocuğun konuşmasının zamanlamasında ve akıcılığında bozulma söz konusudur, seslerin ve hecelerin sık uzatılması ve tekrar edilmesi olabilir. Hece ve kelimeleri söylerken duraklama olabilir. Bazen söyleyemediği kelimeyi konuşmamak için kişi başka kelimeler kullanmaya çalışabilir. Kelime yinelemeleri olabileceği gibi hece yinelemeleride olabilir.

Genelde 2-4 yaşları arasında olan kekemelik normal olarak karşılanır. Kekemeliğin %90 geçici olmakla beraber kadarı kalıcı olabilir . Israr eden kekemeliklerde gerekli müdahalenin yapılması gerekir.Bazı durumlarda kekemelik dalgalanmalar şeklinde değişik dönemlerde görülebilir.

Ailenin çocuğun kekemeliğine dikkat çekmemesi gerekir . Çocuk kekelemeye başladığında sanki normal konuşuyormuş gibi davranmak önemli bir noktadır .Eğer dikkat çekerse, uyarırsa çocuğun anksiyetesi daha da artar , bu da konuşmanın daha da bozulmasına neden olur. Kekemelik durumunu değişik stres etkenlerinin, kaygı durumlarının , aşırı kontrolcü ebeveyn davranışlarının, yeni hayat aşamasında ( kardeş doğumu, okula başlama gibi ) uyum güçlüklerinin kekemeliğin şiddetini artırdığı konusunda klinik veriler mevcuttur. Kekemelik belli bir süre geçmez ise anne babaların zaman kaybetmeden çocuklarını çocuk psikiyatristine getirmeleri gerekir. Belli bir yaştan sonra kekeleme için konuşma , nefes ve ritim egzersizleri verilir . Bu egzersizler ile çocuğun durumuna eşlik eden kaygı durumlarını azaltmak amacı ile ilaç tedavisi de uygulanabilir. Yurt dışında konuşma terapisti yetiştiren dört senelik fakülteler olmasına karşın ülkemizde kekemelik profesyonel anlamda ele alınmamaktadır.

Bu arada kekemelikten dolayı çocukta gelişebilecek özgüvenin zedelenmesi , sosyal ortamlara girmek istememe ile birlikte sosyal fobi, etrafta konuşmaktan kaçınma, arkadaş ilişkilerinde bozulmalar, ders ve okulda konuşmak istemediği için uyum güçlükleri, içe çekilme, kendini ifade etmekte zorluk, kronik depresyon gibi durumlar görülebilir. Bu nedenle eşlik eden bazı psikiyatrik sıkıntılar için psikoterapi ve ek ilaç desteği yapılmalıdır.

FONOLOJİK BOZUKLUKLAR

Fonolojik bozukluğu kekelemeden ayırt etmek gerekir. Fonolojik bozuklukta bazı harflerin ve hecelerin telafuz edilmesinde problem vardır. Fonolojik bouzukluğun tedaviside kekelemeye benzerdir. Ancak burada yaklaşım ve altta yatan psikopatoloji farklıdır.

Fonolojik bozukluğu olan çocuklarda bu durum zeka gerilikleri, işitme ve duysal sorunlar, konuşma ile ilgili motor bozukluklardan, merkezi sinir sistemi sorunlarından ayırt edilmelidir.

Hafif dereceli fonolojik bozuklukta çocuğun konuşması aile üyeleri tarafından anlaşılmasına rağmen çevre tarafından anlaşılmaz. Ağır derecede fonolojik bozuklukta ise aile üyeleri tarafından da konuşma anlaşılamaz.

Fonolojik bozuklukta en sık r-s-k-ş gibi harflerin telaffuz edilmesinde sorunlar vardır. Bu sorunlardan dolayı çocuk yaşıtları arasında uyum güçlükleri ile karşılaşabilir .Özellikle bu durumu fazla olan çocukların sosyalleşmelerinde sorun olabilir. Çocuk konuşma sorunundan dolayı çok fazla sosyal ortamlara girmek istemez, kendini toplum içerisinde ifade etmekten çekinir, bildiği halde derste kalkıp soruları cevaplamak istemez , kronik depresyon gelişebilir, arkadaş ilişkilerinde zorluklar yaşayabilir, kendine olan özgüveninde azalma olabilir. Bütün bu nedenlerden dolayı fonolojik bozukluğu olan çocukların gerekli psikososyal desteğe ihtiyaçları vardır. Gerekirse sıkıntının fazla olduğu durumlarda ilaç tedavisi kullanılabilir.

Fonolojik bozukluğun tedavisinde çocuğun yaşına uygun olan önerilerde bulunulur. Temel tedavi yöntemi ses çıkarma, konuşma ve telaffuz konusunda eğitim ve egzersizdir.