Hepimiz çocuklarımızın sağlıklı büyümesi için gayret ederiz.  Ama günün yorgunlukları,iş hayatının stresleri eve taşınınca  sıkıntılar çocuklarada yansımakta ve onları da huzursuz etmektedir.bu durum çocuklarda depresyona yol açmaktadır.Çocuklarda görülen depresyon, yetişkinlere nazaran daha ağır geçiyor. Yapılan araştırmalar çocuklardaki depresyonun en belirgin özelliğinin suçluluk duygusu olduğunu belirtiyor. Bu nedenle ailelerin depresyon yaşayan çocukları suçlayıcı davranışlarda bulunmamaları gerekiyor.

Bir çocuğun depresyona girmesinde ailenin etkisi büyüktür. Özellikle aile içi çatışmalar, çocuk ve ergenlerde depresyon riskini arttıran en önemli etkenlerin başında gelir. Çocuklar bebeklikten itibaren her yaşta depresyona girebilir.

Okul öncesi dönemde ilgisizlik, uykusuzluk ve kilo kaybı belirgindir. Bebeklik depresyonu ise farklıdır. Özellikle anneden ayrı kalma sonrası ortaya çıkan huzursuzluk, ağlamayı takiben beslenme bozukluğu, mide bağırsak sisteminde sorunlar ve son olarak içe kapanmaya varan bir sorun şeklinde ortaya çıkıyor. Bu durumda bebek çevre ile ilişkiyi tamamen keser. Duruşu, bakışı dikkat çekicidir.

Anne kısa sürede geri dönerse, bebek düzelir. Yoksa kalıcı olur. Okul çağındaki çocuklarda depresyon belirtileri farklıdır. Aile, çocuğunu iyi bir şekilde gözlemlediği takdirde çocuğun azalan sosyal aktivitesi, huzursuz davranışları ve benzer belirtileri çocuğun depresyonda olduğunu gösterir.