Unutkanlık her yaştan insanın en sık yakınmasıdır ancak çoğunlukla bir hastalık belirtisi olarak görülmemektedir. Unutkanlık kişinin etkinliklerinde kısıtlılığa yol açan bellek bozukluğudur.

 

Unutkanlık her yaştan insanın en sık yakınmasıdır ancak çoğunlukla bir hastalık belirtisi olarak görülmemektedir. Oysa unutkanlık altta yatan bir hastalığın belirtisi olarak düşünülmeli ve uzman bir hekim tarafından araştırılmalıdır. 65 yaş üzeri insanlarda unutkanlığın yüzde 15, 80 yaş üzeri insanlarda ise daha arttış göstermektedir.

 

Unutkanlık bunamanın ilk belirtilerinden biridir. Bunama (demans) orta ileri yaşlarda başlayan zihinsel beceriler de ilerleyici kayıplara neden olan bir hastalıktır. Hastalığın ortaya çıkışı yaşla birlikte çarpıcı bir şekilde artmaktadır. 65 yaşın üzerinde olan insanların yaklaşık yüzde 15’inde görülür. 80’li yaşlarda bu oran daha da artmaktadır. Gelişmiş ülkelerde 65 yaşında her 10 kişiden birinde, 85 yaşında ise her üç kişiden birinde demansiyel bulgular ortaya çıkmaktadır.

 

Unutkanlığın Beslenmedeki Önemi

Diyetteki kolesterol demans gelişiminde önemli risk faktörüdür. Diyetteki yağ sadece serumdaki kolesterol ve TG düzeyini etkilemez beyindeki düzeylerini de etkiler. Buna karşılık balık, sebze ve meyvelerde yüksek oranda bulunan antioksidan özellik taşıyan yağ asitleri yaşla ilgili kognitif etkilenmeyi azaltmaktadır. Bu nedenle balık, sebze ve meyve tüketimini artırmalıyız. Zeytinyağı, bitkisel gıdalar, balık, hafif düzey de kırmızı et içeren Akdeniz tipi diyetin demans riskini azalttığı bilinmektedir. Antioksidan özellik gösteren E, C vitamini kullanımının, yaşlılarda diyete vitamin ilave edilmesinin zihinsel kapasitede artışa yol açtığı ileri sürülmüştür.

 

Stres Beynimizi Nasıl Etkiliyor?

Uzun süreli stres beyin morfolojisini bozar. Hipocampus-hipotalamus-hipofiz aksı uyarılır. Glukokortikoidler aşırı salınır, seks hormonları, tiroid hormonların aktiviteleri etkilenir. İmmün sistemi uyarır, melatonin düzeylerinde azalmaya neden olur. Sonuç olarak stres hipocampus-hipotalamus-hipofiz aksında neden olduğu değişikliklerle nörobiyolojik- endokrinolojik- immünolojik etkileriyle demans riskini artırır.

 

Stresten korunmak için neler yapılmalı?

Stres ruh ve beden sağlığını olumsuz yönde etkiler. Spor yapmalı, beslenmeye dikkat etmeli, çok fazla kafein, alkol tüketiminden uzak durulmalı. Mükemmelliyetçilikten vazgeçilmeli, mükemmelliğe ulaşmak yerine iyi bir iş çıkarmayı hedef olarak belirlemeliyiz. Bazı durumların stres oluşturacağı önceden bilinmeli ve bu durum kabul edilmelidir. Bir sorun karşısında olası tüm olumlu sonuçları göz önünde bulundurmalıyız. Zaman yönetimi yapılmalı. Kişi ne zaman ne yapacağını belirlerse daha az stres yaşar.

Yaşadığımız psikolojik travmalar genel olarak hayatımızı ve ruh halimizi etkileyerek günlük yaşantımızda sorunlar yaşamamıza neden olur. Yaşanılan olumsuzluklar yaşamın her alanında mutsuzluğa buda depresyona yol açabilir. Depresyon yaşayan kişi daha önceden severek isteyerek yaptığı işleri artık yapmak istememeye yapsa bile bunlardan zevk almamaya başlar. Yaşama sevincinin yerini, üzüntü, keder, mutsuzluk, isteksizlik, karamsarlık, umutsuzluk, yerli yersiz kendini suçlama duyguları alır.

 

Okan Bal
Uzman Psikolojik Danışman ve Aile Terapisti

Sorunlarınızın Daha Sağlıklı Çözümü İçin
“Online Terapi” Randevusu Alabilirsiniz.

onlineterapim-randevual