Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 12 bin aile üzerinde yaptığı “Türkiye’de Aile Yapısı Araştırması”nda çarpıcı sonuçlara ulaştı. Kapsamlı araştırmaya göre Türkiye’de TV izleme oranı artıyor.

Her yaştan her kesime yönelik yayın yapan televizyonun Türkiye’de aile fertleri arasına girerek, aile içi sohbet ve iletişimi sekteye uğrattığı ortaya çıktı. Araştırmalara göre, Türkiye’de aile bireyleri artık konuşmuyor, oturup televizyon izliyor.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın 2014 yılı ‘Sosyal Faaliyetler’ adlı araştırmasında ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Buna göre, aile üyeleri birbiriyle konuşmak yerine televizyon izlemeyi tercih ediyor.

Bireylerin yüzde 51’i sık sık TV izlediğini söylerken hiç TV izlemediğini söyleyenlerin oranı yüzde 8,2 oldu. Metropollerde ve özellikle dağılmış ailelerde TV başında vakit geçirme oranının geniş ailelere kıyasla daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Eşinden boşanan kişilerin yüzde 60’ı TV’ye kitlenmiş durumda. Aile üyesinin fazla olduğu evlerde bu oran yüzde 42’ye düştü. Geniş ailelerin ise yüz yüze iletişimi tercih ettiği aktarıldı.

TV İZLEME SÜRESİ 7 SAATİN ÜZERİNE ÇIKTI

Orta yaş grubundakiler daha çok ekran başında vakit geçiriyor. 35-44 yaş grubunda ise bu oran yüzde 59 oldu. Uzmanlar araştırmada TV başında 7 saatten fazla zaman geçiren kişi sayısının hızla arttığının görüldüğünü ifade ederek, gelecekte aileyi bekleyen en büyük tehlikenin sanal medya ve sanal ilişkiler olduğunu ifade etti.

Sanal ilişkinin başlamasının ve bitirilmesinin gerçek ilişkilere göre daha kolay olmasının, insanların gerçek kimliklerini kolaylıkla saklayabildikleri sanal ve yapay ortamları tercih etmesine neden olduğu bildirildi.

Uzmanlar, sosyal medyanın ve sanal ilişkilerin gerçek ilişkileri de olumsuz yönde etkilediğinin altını çizdi. TV ve internet karşısında geçirilen vakitlerin fazla olmasının sebepleri arasında alternatif boş vakit değerlendirme seçeneklerinin olmamasını gösterdi.

Yetersiz olan ebeveynlerin hem kendilerini hem de çocuklarını TV ve internet yoluyla dinlendirmeye çalışmaktadırlar. Bu durum bir anlamda bireysel kariyer hedeflerinden uzaklaşmaya sebep olduğu gibi çocukların da akademik başarılarını olumsuz yönde etkilediği sonucunun ortaya çıkarmaktadır.

TAHAMMÜLSÜZLÜĞE NEDEN OLUR

Aile içinde her şeyi düzeltecek ya da kötüye götürecek olan yegâne unsurun iletişim olduğunu belirtti. İletişimin bozulması, paylaşımın bozulmasına sonrasında nitelikli vakit geçirmeyi engellemeye, yan yana gelmekten hoşlanmamaya ve tahammülsüzlüğe sebep olur.

Buradan ise aile içi şiddet doğar. Şiddetin panzehiri şefkattir. Aynı evin içinde yaşayan fertlerin kendilerini medyanın esiri durumuna düşürmesi şu anda toplumda var olan sıkıntıları ortaya çıkarmaktadır.

 

Sorunlarınızın Daha Sağlıklı Çözümü Adına Profesyonel Danışmanlık Hizmeti

(Yüz-yüze veya Online Randevu) Alabilirsiniz.

psikolojik-danisma-ogrenci-danismanligi-randevual1-gaziantep