Reklamlar satışları artırma ve hedef kitlenin firma ve ürünleri lehine olumlu davranışta bulunması amacı ile yapılır. Bununla beraber reklamlar hazırlanırken bazı ilkeleri de göz önünde tutmak gerekir. Özellikle çocuklara yönelik yapılan reklamlardan çocukların olumsuz bir şekilde etkilenmemesi için verilecek mesaj ve uygulanacak reklam tekniklerinin iyi seçilmiş olması gerekir.

Çocuklara yönelik TV reklamları çocukları bir hayli etkilemektedir. Çocuklar, reklamlar ile bir çok ürün hakkında bilgi sahibi olmakta ve o ürünleri ebeveynlerinden talep etmektedir. Reklamcılar da son zamanlarda çocuklara yönelik reklamlar ya da yetişkinlere yönelik çocuk oyuncuların kullanıldığı reklamlara ağırlık vermekte ve çocukların ilgisi çekilmektedir.

Çocukların televizyon izleme düzeyleri oldukça yüksektir. Yapılan bir araştırmaya göre 176 ailenin %85’inden fazlası, izleme sürelerinin fazla olmaması için kontrol ettiğini göstermektedir.

Çocuklar farklı yaşlarda farklı şekilde televizyon seyrederler ve anlarlar.

Küçük çocukların ne kadar televizyon izledikleri konusunda yapılan bir araştırmada 3 ve 5 yaş grubu çocukların haftada 19-20 saat televizyon izlerken 7 yaşına geldiklerinde, okula başlamaları nedeniyle, toplam izleme süresinin 15.5 saate düştüğünü tespit etmiştir. Bir başka araştırmada ise küçük çocukların, bilgilendirici programları, büyük çocuklara göre daha fazla izlediklerini ortaya koymuştur. Bu çocukların aynı zamanda yetişkinlere yönelik programlara daha fazla maruz kalmakta olduklarını ortaya koymuştur. Bunun nedeni, yetişkinlerin izlemeleri sırasında onların da ebeveynlerin yanında olmasıdır.

Televizyon reklamları ile sık karşılaşan çocuklar için reklamlar birincil bilgi kaynağı olmaktadır. Televizyon reklamları, çocukların dış dünya üzerinde bilgilenmelerini sağlayarak tüketici olarak sosyalleşmesine katkıda bulunabileceği gibi, gereksiz tüketime teşvik, beslenme, sağlık, milli kültür ve ahlaki davranışlar açısından da olumsuz etkilerde bulunabilmektedir.

Küçük çocukların ne kadar televizyon izledikleri konusunda yapılan bir araştırmada 3 ve 5 yaş grubu çocukların haftada 19-20 saat televizyon izlerken 7 yaşına geldiklerinde, okula başlamaları nedeniyle, toplam izleme süresinin 15.5 saate düştüğünü tespit etmiştir. Bir başka araştırmada ise küçük çocukların, bilgilendirici programları, büyük çocuklara göre daha fazla izlediklerini ortaya koymuştur. Bu çocukların aynı zamanda yetişkinlere yönelik programlara daha fazla maruz kalmakta olduklarını ortaya koymuştur. Bunun nedeni, yetişkinlerin izlemeleri sırasında onların da ebeveynlerin yanında olmasıdır

Televizyon reklamları ile sık karşılaşan çocuklar için reklamlar birincil bilgi kaynağı olmaktadır. Televizyon reklamları, çocukların dış dünya üzerinde bilgilenmelerini sağlayarak tüketici olarak sosyalleşmesine katkıda bulunabileceği gibi, gereksiz tüketime teşvik, beslenme, sağlık, milli kültür ve ahlaki davranışlar açısından da olumsuz etkilerde bulunabilmektedir

Çocuklara yöneltilen reklamların çoğu gıda maddelerine ait reklamlardır. Araştırmalar özellikle 8 yaş ve altındaki çocukların en çok bu reklamları sevdiklerini ortaya koymuştur.

Yapılan bir araştırmaya göre, Amerika yiyecek sanayisinin çocuk ürünlerine yönelik kapsamlı pazarlama çalışmaları vardır ve çocuklara yönelik televizyon programları esnasında reklamcılar oldukça baskındır.Amerika’da Mart 2000’de periyodik olarak haftada bir kez yayınlanan çocuk programları esnasında yayınlanan birbirinden farklı televizyon reklamlarının %46’sının yiyecek reklamlarına ait olduğu görülmüştür .Televizyon reklamları çocukların yiyecek tercihlerini etkilediği bilinmektedir.

Çoğu gıda reklamı çocuğun sağlıksız beslenmesine sebep olmakta, daha da kötüsü bunun bir alışkanlık haline gelmesine yol açmaktadır

Çocuk Bilinçaltı ve Gıda Reklamları

Bilinçaltı,  hareketlerimize davranışlarımıza yön veren bir kavram. Bilinç buzdağının görünen yüzü ise bilinçaltı buzdağının görünmeyen kısmı.

Bir araştırmada iki arkadaş bir otelden alınarak taksi ile araştırmanın yapıldığı mekana götürülüyor. Kısa bir yolculuğun ardından araştırma mekanına varıyorlar. Onlara, ölmüş kürklü ve tüylü hayvanların içinin doldurularak satıldığı bir hobi dükkanı açılmak istendiği söyleniyor. Bu mağaza için bir amblem üretmeleri ve bir de slogan geliştirmeleri isteniyor.Araştırmacılar, öncesinde bu deneklerin nasıl bir logo çizeceğini ve hangi sloganı üreteceklerini tahmin edip, deney başlamadan deneklerin bulunduğu masanın bir kenarına bırakıyorlar. Bıraktıkları kağıdın kendi amblem ve sloganları olduğunu söyleyip ona dokunmamalarını istiyorlar.İki arkadaş kafa kafaya verip güzel bir amblem ve slogan üretiyorlar. Daha sonra bu amblem ve slogan deneyi yapanların tahmin ettikleri ile karşılaştırılınca % 90 benzeştiği görülüyor. İki katılımcı oldukça şaşırıyor. Deneyi yapanlarda ise şaşkınlık yok.Yöntem basit. Araştırmayı yürütenler, otelden deneyin yapıldığı binaya kadar gelinen yolda bir dizi değişiklik yapıyorlar. Mağazaların vitrinlerine, billboardlara, duvar afişlerine, yoldan geçen insanların elbiselerinin üzerine, elinde dosya taşıyan insanların dosyalarının üzerine, binanın giriş kapısına oluşturulmasını istedikleri amblemin görsellerini ve sloganın kelimelerini yerleştiriliyorlar. Sürekli aynı amblemi ve kelimeleri gören denekler bu çerçevede bir çalışma hazırlıyorlar. Ancak ilginç olan şu ki, denekler bu bahsedilen çalışmaların hiç birini hatırlamıyor. Bilinçli olarak böyle bir şey gördüklerini hatırlamıyorlar. Ancak bilinçaltı bir kamera gibi her şeyi kaydediyor. Bu kayıtlar onların seçimlerini etkiliyor.

Reklamlar ve filmler bir yandan insanları bilgilendirme, eğlendirme amacı güderken diğer yandan insanların bilinçaltını şekillendirmeyi amaçlıyor. 25.Kare tekniği gibi teknikler de kullanılarak insanın yaptığı seçimlere bilinçaltı teknikleri ile yön veriliyor.

Büyük firmaların üzerinde yönlendirme yaptıkları en temel kitle ise çocuklar. İnsan bilinçaltının en boş olduğu, bir sünger gibi emici olduğu dönem çocukluk dönemi çünkü. Bu dönemde çocuk, tüm gördüklerini, duyduklarını hızla bilinçaltına kaydediyor ve bu kayıtlar onun seçimini ve geleceğini etkiliyor. Büyük gıda firmaları genellikle reklamlarda çocukları kullanmakta.Önüne her geleni yiyen çizgi film kahramanları, çocuklara yemek yeme noktasında kötü örnek olmakta.

Yazar: Dyt. Leyla Durmaz

 

 

psikolojik-danisma-ogrenci-danismanligi-randevual1-gaziantep