Ergenlik dönemi, çocukluktan yetişkinliğe geçişteki ara bir dönemdir diyebiliriz. Genellikle 11-21 yaş arası ergenlik dönemidir. Vücudun fiziksel değişimi, hormonlar, yeni kimlik oluşturma çabaları, bireyselleşmeye çalışma ve sosyal çevreye de uyum gösterme, kadınlık, erkeklik özelliklerinin oluşturulmaya çalışılması gibi konular ve oldukça sık duygu değişimleri bu dönemin belirgin özellikleridir.

Çocuğunuzun birey olma çabasını destekleyin

Bu dönemde anne-babaya bağımlı olan çocukluk dönemi gitmiş, ani öfke ve sevinç duyguları gösteren, abartılı tepkiler veren, gizliliğin ön planda olduğu, paylaşımın aile ile daha az arkadaşlarla daha fazla olduğu, dağınıklığın, tembelliğin, sakarlığın görüldüğü adeta bağımsızlık savaşının yapıldığı bir dönem gelmiştir. Anne-babalar bu dönemde çocuklarının kişilik özelliklerine, bireysel olma çabalarına saygı göstermeli, yine çocuklarına rehberlik etmelidirler. Ergenin davranışlarını saygısızlık olarak almamalı, kişiselleştirmemelidirler.

Ondaki değişiklikleri iyi gözlemleyin

Bu dönemde mutsuzluk, üzüntü gibi duygular görülebilir. Ergeni onaylamamak, izin vermemek veya küçük bir espri bile onun çok mutsuz olmasını sağlayabilir. Bu duygular genellikle geçicidir ve üzüntü duygusuyla günlük hayatlarını devam ettirebilirler. Çocuklarda ve ergenlerde tipik depresyon belirtileri olmayabilir, daha çok görünen tutum ve davranışlardaki değişimlerdir. Ancak yemek ve uyku da değişiklikler, okul başarısının düşmesi, uzun süreli üzüntülü ve mutsuz olma hali, sık sık ağlama isteği, eleştirilere karşı aşırı tepkili olma, otorite ile sorunlar, okuldan veya evden kaçma, huzursuz olma, intihar düşüncesi, madde kullanımı, hiçbir şeyden zevk alamama, dünyaya ve kendine yabancılaşma, suçluluk duyguları, saldırganlık eğilimi, madde kullanımı, rastgele cinsel ilişki varsa ve yaklaşık 2 haftadır gözlemleniyorsa ergenlik depresyonundan bahsedilebilir.

Çocuğunuzun problemlerini kabullenin ve çözüm yoluna gidin

Aileler genelde çocuğunun problem yaşadığını kabul etmeme eğilimi gösterebilirler. Ancak bu tutum ergenin problemlerinin çözülmesini engeller nitelikte bir kısırdöngü oluşturur. Ergenlik döneminde, boşanma, taşınma, karşı cinsle ilgili hayal kırıklıkları, benlikle ilgili olumsuz düşünceler, aile içi çatışmalar gibi çeşitli stres durumları depresyona neden olabilir. Bunun yanında genetik faktörler de depresyonda önemli rol oynar.

Uzman yardımı çok önemli

Ergenlik depresyonunu gözden kaçırmamak, yetişkin yaşamda ruhsal anlamda daha sağlıklı bireyler olma yolunda önemlidir. Özellikle terapi ve gerekiyorsa ilaç tedavisi ile depresyonun tedavisi mümkündür.